üzgünüm beyaz ...



-ağır yenilgileri düşünmeksizin
ama kalpte derin kesikleri
anımsayarak –
.
.
.
üzgünüm beyaz,
sözcüklerim kalbine yürüyecek kadar uzun değiller
bir mırıltıdan ibaret kalır kelimelerim en fazla bu gürültüde
ve kalp atışlarım bir sessizlik sayılır
eğer başın yaslı değilse göğsüme
sustum sanırsın
sustum
sanırsın
sanma !
sanma,
çünkü susmadım ben hiç sana
ama üzgünüm, üzgünüm beyaz
durmuyor neşem bıraktığım yerlerde
kayboluyor göz kırpımı
yitiyor, iki an, iki nefes arası
az önce şuradaydı oysa
ama sonra döndün baktın arkanı
yok
kayıp
sır
ve görmüyor dudaklarım bir vakittir, bütün tebessümlerim kör
hani dalgınlığımda
çarptıysa
acıttıysa
üzüldünse
gönül koydunsa
af edersin
af edersin
affeder misin ?

*
üzgünüm,
üzgünüm beyaz,
kocaman bir şehir diyemem
kocaman bir şehirden kalan enkazdır en fazla kalbim
ve dürüst olmak iyidir
kolay değil yeniden yapmak,
evleri iğne oyasından yuva
sokakları eski taştan avlu
akşamları yıkayan menekşe kokusu
kolay değil, geçmiş zamanlarla dolar ellerin
ama iyidir yine de saçakta kırlangıcın yuvasını bozmayan yağmur
ve sarılıp uyumak o yağmurun şarkısında
iyidir, nefes sesinden masallar koynunda
sonra o masal uykusunda rüya
rüyada yeniden sevdiğim yüzün
ve uyanmak sevilene usulca
masalmış,
değil
rüyaymış,
değil
yağmurdanmış,
şarkıdanmış
yalandanmış
değil
değil
hiç değil
senmişsin
senmişsin işte
ve sen, ne güzel
ben, ne yorgun
ne çok parçaya kırık içim
sızarsın
ve yalnızlığım
hiç lazım değilken üstelik
hani bütün dağınıklığında, bütün odaların
sürekli gözlerine değip, dokunup
sana verebildiğim tek şey olur, rahatsızlığım
ki battıysa
acıttıysa
ağladıysan
silemediysem
af edersin
af edersin
affeder misin ?

*
üzgünüm,
çok üzgünüm beyaz,
istesem de cümlelerim kalbine yürüyecek kadar uzun
denesem de nefesim nefesine çarpacak kadar yakın
zorlasam da gerçeğim gölgen kadar canlı, değil
ve değil sonsuz, bir mırıltıdan ibaret bütün kelimelerim
hepsi zaman aşımına mahkum
ve ruhum,
belki bir sabaha dalga sesiyle uyanmak düşü kadar ihtimal
belki bir sabaha taptaze sürgünler kadar, yeşil
belki bir sabahın kendisi kadar serin
belki bir sabah çiğ damlalarınca zümrüt
belki düşü kadar düş
belki hepsi
belki hiç
ama gerçekte, yakınından kuşların bile geçmediği bir bozkırın
hüzünleri ılık
yüreği yağmurlu
gülüşleri sıcak
bir kıyı egesiyim, kalabalıklarda bir başınalığın
ki mutluluklarım kadar tenhadır gözlerim
en sonundaysa gözlerimden içime kıvrılan bir patikanın
küçücük, tahtadan bir ev gibi durur kalbim
kalbim evet, küçük tahtadan evi şu taştan dünyanın
içindeyse ben, öylece yaşıyorsam böyle inzivasında günlerin
ve bilmiyorsam aşkın dışında tek hecelik başka bir çokluk
öylece duruyorsam demli siyahında gecelerin
ve susuyorsam gelir geçer her şeyin geçişine şahit
gelir geçer her şeyin geçişine aykırı
her şeyin geçenlerine el
geçenlere yabancı
kalıyorsam
ve kocaman boşluklarda büyüyorken
ben yine de geçersizliğiysem
bütün “büyüyünce geçer” denilen şeylerin
ama üzgünsem
üzgünsem beyaz
çünkü en kuytu iskelemde
hırçın bir fırtınaya tutulup battıysa söyleyemediklerim
ve hani şimdi zifirsem,
ve hani şimdi koyu, şimdi kapkaraysam
eski bir beyazdım oysa ben de bir zamanlar
ve senden çok öncedir öğrenmişliğim
çünkü hep beyaz,
çünkü hep beyaz başlar, bütün kara sevdalar
ve sana kıyamadıysam
koparmadıysam renginden
gücendiysen
incindiysen
beni affet,
beni affet beyaz,
seni
üzdüysem …
____ ^^











Get Your Own Player!

11 yorum:

nessuno dedi ki...

Zemin açık renk olduğundan satırları tarayarak okudum bu da yazıların hızla kaymasına neden olsa da zevk aldım okumaktan, ayrıca fondaki müzikle dinlendim, merhaba !

şafak dedi ki...

ilkin merhaba : )
ve özür dilerim yorumu az geçiktirdim sanırım
ve tuhafmış, yani blog zemini bende simsiyah
ve kimseye de sormadım hiç
hani siyah görünüyo değil mi arka plan diye
bu yüzden başka pc lerde nasıl görünüyo
yada nasıl görünemiyo : )bilmiyorum gerçekten
bende siyah ama geri fon...
yorum ve sesleniş için teşekkür ederim ..güzel gün dileklerimle ...

incidestan dedi ki...

ağır yenilgiler varsa biryerlerde düşünmeden duramıyor insan ve kalpteki derin kesikler acı vermekten başka bir işe yaramıyor..
yoksa olgunlaştırıyor mu?
kalp kesildikçe mi yaş atıyoruz pasta yerine...

beyaz saf temiz masum
sahi nerde kaldı beyaz??

şafak dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
incidestan dedi ki...

olgunlaşmak bence masallardan bir adım uzaklaşmaktır..
ve ben bana masal anlatacak tek bir kişiyi bulamayacağımı düşündüğüm zaman korkarım sadece..
neden sevimli bir yorum altı olmasın ki düşünceler hep sevimli olmak zorunda mıdır?
ama güzel olsun gece gün hayat hep güzel olsun :)

şafak dedi ki...

fikrimce, hayır
hayır olgunlaştırmaz
ki nedir zaten olgunlaşmak ?
kime göre ? neye göreyizdir olgun...
şık bir tabeladır ancak
yeri şimdi der yakarsın ışıklarını
görür o yerin sakinleri
bu en fazla ...
ve kalp kesildikçe
canımız yanar sadece,,yanar işte
bakma büyük lafların dayatmalarına
seni öldürmeyen şey
güçlendirir, olgunlaştırır, falan filan, derler hep
oysa acıtır
seni öldürmemiştir ama acıtmıştır fazlasıyla
ha sonradan daha tedirgin olursun
sonradan daha korkak
sonradan hep kötü ihtimalleri sürekli kendine anımsatarak
daha hesapçı
daha kaçak
daha az sen
olursun evet
ama bu güçlenmek değil
yeni bir kesikte
yine bir ağrı, olur hep...
neyse, beyaza gelince
beyaz, senin beyazlığına inandığındır.
sevimli bi yorum altı olmadı : ) farkındayım
olmasın bazen ne yapalım : )
son olarakda, evet en kısa zamanda dön sen
ama öncelikle dilerim ki bütün zamanlarda
hep çok mutlu ol : )
görüşürüz, güzel olsun gecesi senin ...

şafak dedi ki...

masallardan uzaklaşıpta vardığın yerde sen
içten bi sıcaklıkta hissedecek misin kendini peki ? : )
masalları anlatan kişilerden uzak kalmamalı bence de korkutucu evet : )
ve evet hep sevimli olmak zorunda değil elbet düşünceler
ama ben sevmiyorum işte ağır tiradlar atıp hayat dersleri verircesine yazmayı
hep bi gülümseyiş bırakayım istiyorum ben, küçük yada büyük
hep bi tebessüm kalsın : )
hayat derslerini kendi veriyo zaten : )
yine de dediğin gibi, mümkünse hayat bıraksın artık dersi filan da
pazarlıksız ve güzel olsun : )

incidestan dedi ki...

beni masallardan uzaklaştıramaz kimse bazen gidiş gelişler olsa da ben kendi masalımı yazıyorum ve başkalarının anlattıkları ne kadar hoş gelse de masalıma kolay dahil olamaz kimse...
gülümsememi aldım o zaman :)
tatlı uykular diliyorum

şafak dedi ki...

budur : )
sakın
sakın
sakın,
değişme : )
/bu lafı da birine kullaninca : )
nasil bi laneti varsa cümlenin artık : )
1 yıla kalmaz değişme dediğin kişi
bambaşka biri oluveriyo arkadaş : )
nasil iş anlamiyorum : )neysee değişmeeee : )/

incidestan dedi ki...

madem böyle büyüleyici bir etkisi var bu cümlenin niye bende kullandın yaa :(

ya ya ya ben seneye neye dönüşeceğimi tahmin etmiycem ama lanetini al üzerimdeen :)

şafak dedi ki...

: ))
ne yapsak nasil yapsak bilemedim bak bende şimdi : ))
ama sahiden var ya
yazarken alti aya kalmaz bambaşka biri olur dediydim dün içimden : ))
bu cümleyi kurup da
değişmeyenine rastlamadım ben : )
garip ve uyuz edici ama böyle valla : )
du bakalım belki değiştiğin halini şimdiki senden daha çok seversin sen : )
iyiki demiş dersin hatta sonradan : ) hemen karamsar olmayalım derim ben : )
bekleyelim görelim : ))
güzel olsun gecesi senin ...