- birkaç kuru söz, hiçbir şeye engel olamayan güçsüzlüğümle birlikte-
gecenin siyah örtüsünde
saklı yaralar gibiydi kurşuni bulutlar
can soğuk …
pencerenin pervazında birkaç erkenci damla
kirpiklerim üşür mü bakarken ?
içimdeyse bir gitmek duygusu, kış günü yemyeşil
oysa hüzün,
ruhumda geçmeyen bir uçuk gibi
hani kaç kere dokunsam, o kadar kanamaya hazır
ve kırgınım hepinize,
şimdi, ömrümün ilk sigarasını yakabilir miyim izninizle ?
gece siyah,
bütün renkler uykuda
can soğuk …
nereye konsun yıldızlar yorulunca
gitmeleri, bu yüzden
ve zaman,
bir çirkin gerçeğe yenilmiş hayaller senesi
artık, bitsin
üstelik aşktan yana tek bir dikili taşım yok
fırlatsam kalbimi
boşluğuna gecenin
birinizin önüne düşer miydi yarına ?
tamam anladım, sessizliğinizi işittim
ve keşke ilişmeseydiniz
ben belki de sadece sigaradan ölmek isterdim ?
ruhum, hırpalanmış bir nesne gibi,
çarpa çarpa gövdemin içinde
can soğuk …
galiba bu şehrin duvarlarına benzeyecek bedenim benim de
öğrenilen bir şey mi acaba katılık ?
oysa kalmalarım hep pek iyiydi
susmalarımsa, muntazam
gitmelere çalışmalıyım galiba biraz, belki de artık çok geç olmadan
ve söylemeliyim hiç değilse bir kere,
hayat ya bu, bakarsın biri gelip alır elinden;
“beni öyle sakla, öyle sakla ki
yaşamın en güçlü dalgası bile
tek bir şey dahi, eksiltemesin benden …”
uyku,
uyaksız şu son geceme
can soğuk …
ki yumsam, gözlerimi kapayıp
akıp geçen ağaçlar çarpıyor yüzüme, bir otobüs camından
ve açsam, dayanamayıp
ufuk çizgisinde kırılmış bir dal
ve bir renk, yaralı
bir de, bir kadın çığlığı uzaklardan
kıvrılıyorum,
saçlarım bir gece ırmağı
ve körpe umutlarım, tedirgin
ki canlarınıza yakın akıtırken en kir tutmayan sularımı
sırf kurumasındı isteğim, ekinleri yüreklerinizin
ama, bitti
ve çok erkendi … çok erken …
şimdi siz,
ve sizin gözlerimdeki korkuyu göremeyen gözleriniz
bazı sabahlara eğer, yastığınızda bir ıslaklıkla uyanıyorsanız
bu yüzden
bu yüzden
bu yüzden
öldü çünkü gözlerimin bütün ateş böcekleri
bir akşam vakti
eve dönerken …
____ ^^
_____________
*
sadece 17 yaşında
ve üniversite sınavına hazırlanmak için gittiği dershanesinden
bir an önce evine dönmek için bindiği otobüste
bulunduğu yere fırlatılan
ve adına molotof dedikleri o pis icatla canına kast edilen
gencecik bir kızın anısınaydı,
ki bu gün toprağa verilen * /8 aralık 2009 – salı /
dilerim acıları dinmiş ve kendini iyi hissettiği bir yerdedir artık …
dilerim hiçbir yeri sızlamıyordur bedeninde ve ruhunda da
ve gücenikliği
bizlere yani gerideki bütün insanlara, incinmişliği
sonsuza dek affedilemeyecek kadar derin değildir …
ve ben özür dilerim kendi adıma
özür dilerim şu koskoca dünyada
yan yana ve insanca yaşamayı beceremediğimiz için
ve tarihin bütün çağlarında en iyi yapabildiğimiz şeyin
hep bir diğerini öldürmek
ve ilk fırsatta ötekini boğazlamak olduğu gerçeğini
değiştiremediğimiz için
çok, çok özür dilerim kendi payıma ondan gerçekten …
ki o, bir ay dayanabilmiştir
üstelik bütün acılarına rağmen
bir ay, dayanabilmiştir hayata tutunmaya
ve insan haliyle kalmaya, yaşamaya
bir ay çabalamıştır
oysa bazılarında insanlık
çoktandır o kadar bile dayanamıyor, uzun zamandır .
geleceği söylenen barış gelsindir şimdi
mazot ve kan bulaşmış ellerinizle
ölmüş insanlığınızın arasına
gelsin artık o barış, gelsin, ne çıkar …
o genç kızdı değil mi sizin barışınıza engeliniz
yakıp ölmesini de sağladınız ya şimdi
artık kalmadı değil mi, gelir barışınız …
oysa o gün belki de bir otobüsün en gencini
oysa o gün belki bir otobüsün en çok hayallere sahibini
gencecik bir kalbin heyecanlarını o gün
gözlerinin ışığını
sevenlerinin ona dair umutlarını
ve bir sürü şeyi ve daha fazlasını
yaktınız
öldürdünüz
çünkü barış ancak öldürerek gelirdi değil mi ?
bu değil mi ? hak
bu yani özgürlüğünüz sizin
eşitlik diye hiç susmayan ezberleriniz hani lafı geçince
hani kardeşlik, onurlu gelecek, bu mu ? bu mu anladığınız hepsinden
böyle mi gelecek sahiden ?
barış böyle gelen bir şey mi yani
hani masum ve savunmasız insanları öldürüp ve kaçarken …
neyse, neyse ve inanın size bile
o kanlı ve merhametsiz ellerinize hatta, yüreklerinize
belki bir gün bir parça merhamet
yada bir parçacık insanlık
gelir gelmesine de
o kızın artık yaşı hiçbir şeye yetemeyecek
bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz ?
veya da bilmek bir yana, umursuyor musunuz bir parça ?
ve mesela şimdi bir araya geldiğinizde gülerek mi anacaksınız siz o günü ?
yoksa elinizi küçük bir mum alevine biraz tutunca hissettiğiniz o ağrının birazını
o yaktığınız kızın ağrılarıyla kıyaslamak
kaçıracak mı uykularınızı ?
hiç mi “ben ne yaptım bir cana kıydım demeyecek içleriniz ?
mesela aynaya baktığınızda
o kızın korkmuş gözleri hiç mi gelmeyecek aklınıza ?
veya bir sevgiliniz olduğunda belki bir gün
o ellerinizle dokunacaksınız değil mi ona da ?
içiniz hiç acıyacak mı kendi kardeşinizin saçlarını okşarken ?
katilliği bile süsleyecek
-ama-larınız,
-çünkü-leriniz olacak mı mesela yine ?
aslında kime anlatıyorum ki ? kime ? neyi anlatıyorum …
üstelik umurumda bile değil
artık ne yapacağınız
ne hissedeceğiniz,
ne hissetmiyeceğiniz
her şey boş, her şey, boş ve yalan
gerçek olansa şu;
o kız, hazırlandığı o sınava artık giremiyecek hiçbir zaman
ve okul ve sonrası bir hayatı olmayacak arkasından
güneş bir bahar günü gözlerinde gezinemeyecek bir daha asla
babası “eline sağlık kızım” diyemeyecek mesela hiç bir zaman,
elinden bir şey içerken
annesi koklaymıyacak onu yollarken
ve bakamıyacak uzun uzun arkasından kapıdan o bir yere giderken
kardeşlerine hep soğuk gelecektir o ev artık bundan böyle
ve özleyen hiç kimse sesini duyamayacak ne yazık bundan böyle
evet o, hazırlandığı o sınava hiç giremeyecek artık
ve ne yazık ki giremediğinden kazanamayacak da
ama siz
hep kalacaksınız, hep ve üst üste
adı insanlık olan bir sınavdan ve her defasında …
ve hiç affedilmeyeceksiniz
ki bizleri boşver, bizler artık çok unutkan olduk
ve bizden istendiği kadar, tepkisizleştik
ama en azından içi kızıyla birlikte yanmış bir anne
ve “kurtaramadım” dediği yerde bence yarı ölmüş bir baba
ve kardeşleri tarafından
hep ah ! la anılacaksınız.
ve ben, saygı duymuyorum
hiçbir zaman da duymayacağım sanırım
vahşiliği ve cinayeti özgürlük mücadelesi diye
ve savunmasız insanların soluklarına ve canlarına kast edip,
sonra da pişkince, barış kelimesini ağızlarınıza almanıza
ve bunları yaparkenki samimiyetsiz ve yalancı ifadenize
hiç ama hiç saygı duymuyorum
ve hiçbir şeyin
hiç
bir
şeyin
masum
ve yaşamak için çırpınan bir candan
daha değerli olduğuna
inanmıyorum …
ve bu iç sıkan konu bu gün
bazen sessizlik kabullenmekle dip dibe,
ve bazen susmak
önemsememekle birlikte, diye
bu yüzden, bu yüzden işte
çünkü,____ kabullenemedim.
tanrı, ailesine ve gerçek sevenlerine
dayanma gücü versin.
ve bütün yitip gidenlerimiz
dilerim ve inanıyorum da zaten şu an
en azından yeryüzünden daha iyi ve huzurlu bir yerdesinizdir …
18 yorum:
öyle deme, matematik daha önemli, arada koskocaaaaa 17 cmkare! nefes alamıyormuş garibim, yangın ne ki? yürek yangını, evlat acısı ne ola ki? tüm amacı yıkmak, bölmek olan yıkanmış beyinler anlar mı insanca duyguları? ailelerin acısını, bizlerin nefretini? sızlar mı hiç olmayan vicdan? çok kötü, her şey çok kötü.
: /
ne diim bilmiyorumki inan
feci sinirle
artık insanlıktan tümden umudu kesmek arasında gidip geliyorum sürekli ...
söylenecek o kadar çok şey var ki üstelik bağıra bağıra
ama "ne işe yarıyo ki" duygusu artık, dağ gibi
çünkü biliyorum hiç bişeye yaramıyo : /
ve bir yerde santim
karşısında can
iki 17 yedinin eşitsizliğinin
bizlerden başka kimse farkında değil mi : /
Ne söylersek söyleyelim,ne giden gelecek ne de bu anlamsız şey bitecek,
ama yürek yanıyor işte,dile geliyor,ama kimse duymuyor
herkes işine gelenden başkasını duymuyor...
: /
sanırım öyle
bu anlamsız şey bitmiycek...
ve yeryüzü daha yaşanmaz bi hal alacak gün gün.
:(:(
:/
öyle gerçekten
aslında ülkenin sevimsiz gündemini
hiç değilse şuraya
taşımayayım diye
özen gösterirdim genelde ama
bazen ülkenin gündemi
yüreğine kadar taşınıyo insanın
engel olamıyosun : /
aynı yaşta olduğum kuzenimden bi kaç yıl tecille gittiği askerden 96 yılının 8.ayının 4 ünde bi mektup aldım..her zaman komikti,çok eğlenceliydi,uzun süre ona yazmadığım için sitem dolu bir mektuptu.mektubu açtığımda içinden o zamanın parası :) 250 bin lira (6 sıfırlı olanından)düştü.anlam veremediğim parayı aldım baktım baktım ve okudum:
".........ha bu arada sanırım postaneden bendeniz izmirin yakışıklısına ,en sempatiğine,en bi boylu poslusuna mektup gönderecek kadar paran yok.al aha sana para yolla bana mektup.istersen zırvala her zamanki gibi ama yaz..insan bomboş burda bee.özlüyorum sizi."
mektubu aldım çok güldüm .serseriii dedim kendi kendime..sonra yazdım bi iki satır.içimden yazmak gelmedi.kitaplığa bıraktım ,sonra devam ederim diye.ertesi günse sonra dedim..
ve 06.08.1996 da kapımıza gelen bu kez postacı değil,apoletli bir askerdi."başınız sağolsun..vatan sağolsun."
.......durdu zaman....
ki operasyondan dönerken cudi den suları biten askerlere ben şurdaki ceviz ağacının altında kaynayan bir su gördüm,verin mataraları ben doldurayım diyen ,mataraları dağıttıktan sonra kendininkini ağacın dalında unutan ve ben onu alıp geliyorum diye döndüğünde mayına basan izmirin yakışıklısı boylu poslusu,3 gün ondan büyük olduğum kuzenim....
her yeni şehitte ,her mayıında ,her molotof kokteylinde,her yol üstü taşlı sopalı gösterilerde gönderdiği 250 bin liraya zırıl zırıl ağladığım ,yazamadığım mektup için kendime her seferinde küfrettiğim kuzenim..
....
ama inanın bana ...her şey güzel olacak..eğer buna inanmazsam ben ,onun gidişi o kadar anlamsız olacak kii..hayır anlamsız değil..herşey çook güzel olacak..
ne yazıcam altına bilmedim inan : /
ne denir bilemedim ...
hani klişe cümlelerin dışında
hani az söylenmiş
ama o kadar çok yitenimiz
ve bi günün her hangi bi yerinde
aniden ve hayatı elinden alınanımız
onların ardından onca yıldan sonra söylenmemiş sözümüz kaldımı ki ...
senin kuzenin
bir başkasının kardeşi
diğerinin çocuğu
birinin sevgilisi
kocası, babası yada eşi ....
öyle çok ağır ve acı öyküleri varki
şu topraklarda yaşama tutunmaya çalışan insanların...
bir türlü gelmeyen güzel ve ferah günler
beklemekle umut etmekle
ve düzenli düzensiz
yakın
uzak
hep birilerimizi
parçalarımızı
yitire
yitire
geçip gidiyor kalanlarda ömür...
keşke herşey olan yada oluyor olan
şu kötü haliyle olmasa, olmasaydı..
kısaca bilmiyorum artık
herşey olur mu güzel...
ve insanlar bir gün bıkarmı
öldürmekten, ölmekten
düştemi kalır hep yoksa huzurlu barış devri, bitmeyen
yoksa gelir mi bi gün gerçekten...
bilmiyorum
yine de dilerim olur
dilerim öyledir
ve inan samimi söylüyorum
belki sırf sen diliyosun diye
yada yitip gidenlerin bir yakını
birisi işte, tek bir kişi kalsa bile
sırf o diliyo diye hiç değilse
bi gün gerçek olur
ve o gün yapmacıksız, herşey
güzel olur...
kuzen için de üzüldüm inan,
iyi bi yerde
ve en az hatırladığın kadar
ve muhtemelen en sevdiği fotoğrafındaki kadar, yakışıklı
sonra, mutlaka bildiğin gülüşüyle
ve en az izmir kadar keyif aldığı bi yerde
olduğuna eminim şu an ruhunun
ve mektuba gelince
bence yazmak için geç kalmış değilsin
eğer bi gün elin giderde yazıp bitirirsen
ben eminim o bi şekilde
okuycaktır mektubunu
yollamana gerek yok ki
adres
nasılsa
yüreğin,
yazman yeter...
neyse
bilirsin
hayatın boğucu gündemini taşımam kolay kolay ben buraya
zaten oradanm kaçmak içindir benim için burası : )
ama bu kez tutamadım sanırım içimi
ve aslında sadece
kısaca ben sadece
evine dönemeyen o küçük kızın
hiç değilse, bi şiiri olsun istedim... hepsi bu ...
yinede sebep olup
seni fazladan üzdüysem
af edersin olur mu ...
görüşürüz,
güzel olsun dilerim akşamı senin
en azından
içini daha fazla burkmasın...
beni üzmedi yazın...
hayat bu..
senden insan üstü olmanı beklemıyorum eminim okuyan herkes de öyle..içimdeki yakışıklı kuzene veda etmemi sağladın teşekkür ederim sana..
seni hep pembelerle sevmıyoruz bazan mavilerin sızlatıyor burun direğimizi..ama mavinin koyusunu kaçırdığın zamanlarda sızlamakla kalmıyorda hani ..
olsun ben hayatı böyle de seviyorum..saçma sapan olmasaydı bi gün bi yerlerde mutlu yaşamanın hayalini kurabilir miydik di mii..
pembelerin için yer yaptım naa şuraya yanaklarımın hemen başladığı yere.gevrek gevrek gülmek için beklıyorum seni..
ve bi türlü yazılmayan mektubu yazmayı denedim..sadece şöyle diyebildim: "özür dilerim..."
anladım ki karşılaşacağımız güne saklamış içim söyleyemediklerini söylemeyi..
ve küçük kız ...bu kadar özel bir hediye almamıştır eminim ve mutludur ruhu ..sağol olur mu herşey için:)
üzmesin : )
üzülme ...
ve ben teşekkür ederim
anlayışlı ve hoş cümlelerin için : )
söz ilk yazida pembe bişiler zırvaliycam : )
işallah gülümsetecek bişi çikar ki
dudak kıyısinda boşa beklememiş olur gülüş : )
ve sen de saol : )
iyi geldi bu ikinci sesleniş : )
ilkinde sende benim burun direğimi sizlatmiştın
yani ödeştik : )
güzel olsun gece : )
geldim gittim, okudum geldim gittim..
ben polyananın hiç istemeden de olsa gıcık temsilcisini yansıtsamda zaman zaman, bu sefer polyanada bişi yapamıycak karamsarlığındayım:((
bu acıyı bilirim 76 lı yıllarda bende abimi kaybettim aynı acımazsız eller tarafından ve hala aynı değişmedi birşey birileri birilerinin acımasız ca hayatına sonverebilme yetkisini kendinde bula biliyor ve bu konuda umutsuz polyana ...
ama en azından gecene güzellikler dileye bilirim...
: (
birimiz
bi parçamız
yada bir kimsemiz
yitip gittiğinde
kalanların kocaman dünyaları
yıkılır
giden acısınıda alır gider kendş bedeninde de
kalanda ağrı bir ömür sürer kaç tekrar...
insanların yaşamlarını
ve kalanların dünyalarını yerle yeksan yapıp
ardından
hala kardeşlik nutukları atanları,
misal ki bir otobüsü yakıp
ertesi gün kendisi bi başka otobüsü binip kullananları,
sonra ilk fırsatta yine bir kötülükle etrafa saldıranları
gördükçe
işittikçe
şahit oldukça
kim tam bir iyimserlikte kalabilir ki
insan yaşamı kutsaldır
masum birininkini alanlar
o aldıkları canı
kendi yaşamlarına eklenir mi sanıyolar bilmiyorum ama
onlar çoğaldıkça
bu ülke
bu dünya
ve hayat
yaşanmaz oluyo gün gün
silahların olmadığı bi dünyada
kendini aciz hisseden herkes
ve her düşünce
bugün
silahlar varken de acizdir aslında
birilerinin canını alabiliyo olmak
ve kan akıtmakla ortalarda dolanmak
hiç bir fikriyatı haklı kılmaz
onlar istemese de dünya dönüyor
onlar kabul etmese de, onlar katil ...
neyse,,uzar bu ne desek boş
abi için üzüldüm
ki o bile olduğu yerden mutlaka görüyordur
kan hala akıyor
ve o bile üzülüyordur...
gece dilerim hepimiz için güzel
yada en azından huzurlu olsun ...
şafak...hani yeşil..ve beyaz da tabii.ve senin sevdiğin gibi sıcak..hmm tatlı biraz ..sonra hep genç..hep sağlıklı ve hep mutlu..sonra ...sonra komik de..acısız./kolumuz kopmasın mesela ,bacağımız da..parmağımız da..ne bileyim..koparsa da yenisi çıksın..neden olmasın "karavana sam" in kafasına az mı örs düştü..bişi oldu mu?hayır../
kalabalık..ve dost..
öyle bir yer olmalı..alaildiğine mavi..masmavi...ve sabah..ve gece...ve gün..öyle güzel ki..olsun beeee.
ve umarım senin plajında her nevisinden böyle bikinili....güzel gülüşlü ve cesur..ne istediğini bilen ..benimksinde de akıllı ve kalbini fermuarından değil göğsünden çıkaran öööyllee slater gibi ...masum..tek eşli :):).)...
ne güzel düş di mi..düşüm kaçmadan uyuyayım ..güzel düşler gör sabah kalk aynını yaşa:))/ bunun gerçek olması için de biraz çabalaman gerekecek yani düşlerinde brezilyaya tahıtı ye filan gitme..mesela yakın bi yerde..tamam mı../
güzel dilekler : ) şahane hayaller : )
ne içtiysen aynından istiyorum : )
gerçi yalan söleyemem evet
plajdaki bikinili hatun kismında
gözlerim çıınnnn diye bi ışildasa da : ))
şu an
şu dakika
birinci özlem çektiğim yer hala yatağım : )
ve uzun esneyişler arasinda
aklima zerre gıciklık gelmezken demeliyim ki : ))
aldiğım duyumlara göre şu senin,
kristiyanın : ) saçlar baya bi gitmiş canimcım son dönemlerde : ))bildiğin kel demeye dilim varmiyo : )) amaa
bildiğin kel işte : ))
bi miktar ektirmiş olabilir gerçi
yani ektirmiştir muhtemelen : )
ayrica da zaten sanmiyorum ki sen için sorun olsun
hayallerin yıkilsın : ))
kel de olsa benim kristiyanım der geçersin muhtemelen : )
neyse, bu güsel haberden sonra : )
keyifli bi hafta olsun seninnn,,
der ve yeniden esnemeye
ve yeniden içimden
hay ben böle hayatin diye
sabahın körü uyanış mecburiyetlerine söylenmeye devam ederim : )
bu arada soğuk : /
üşüyorum bi de : /
ve yazik ama bana : /
ilaveleriyle ...
YIKTIIINNN HAYALLERİİİMMMMİİİİİİ
mutlu musun ...ben gıvenıt in memeleri sarkmış diyo muyum..ya da o japon kızlar epilasyon özürlüdür bi bacakları var yakından gördüm birini naa taranacak hale gelmiş..ama söyledim mi hiç..
bak bu ihtimali hiç düşünmemiştim krıstıyan kel öyle mi..napıcam şimdi ben..
: )
gweyni geçtim
ki beğenirim kendisini nokta . )
ama japon özelinde bilimum uzak doğu misal kore
atiyorum çin filan gibi
narin yapilı o tatli kizlara dediklerin için : )
yokkkkk artıkkkk : ) demek zorundayim : )
iftiranın bu kadarina da pess : )
birakalım kızlarını uzak doğulu erkeklerin sakallari bile çikmazken
kızlari için dediklerin sahiden de;
sallamanin en güzel örneği olmuş bence : ))
kisaca hiç inandıricı diil : )
/görmeden inanmayan insan modeli olarak ben : )/
ayrica kristiyanda kel işte : ))
o fırça gibi saçların nerden kaynaklandığını sanıyosun sorarım sana ha..bir gözenekten iki kıl çıkıyo adamlardan ..ne iftirası..narin mişş.hıı narin ..onlar şarlayınca nası şarlıyo biliomusun sen ..yerzo koraaa diye bi cırlıyolar..haaa tabiiii çekik çekik yerzoo koraaaa deyince fuck you dememiş oluyolarsa bilemeyecem artık...chickhiskoooooooo diye şarlıyo mesela.seyretmedinmi iiiç sen hayvaaaaaaaaannn demekmiş.sonra da kimono giyiyo diye parmak ucunda yürüyo diye zarif..banu alkan da yürüyo parmak ucunda eee peki zarif mii yani..
ulen ne fesatmışım ben de beeee..bu arada caaanım şiirin altına bu yorumlar..cık cık herkeşten özür diliyorum valla..ama o başlattı..
: ))
bu mu şimdi tatli diil : )
http://thegrandnarrative.files.wordpress.com/2008/10/korean-woman-defined-eyes-holding-breath-semi-exposed-cleavage-breasts.jpg
yada,,yada sorarim sana bu kızimızin hayvan severliğine hangimiz
ahh iyi kalpli peri demeyiz ki : )
http://www.pixdaus.com/?sort=tag&tag=korea%20beauty%20woman
yoksa bu da mı zarif değil ha : )
http://images.dailyradar.com/media/uploads/showhype/story_large/2008/11/04/kim_tae_hee_0.jpg
değil mi güzel : )
http://yeinjee.com/wp-content/uploads/2009/09/china-zhang-ziyi-021.jpg
değil mi çekici : )
http://lh6.ggpht.com/_QmykW6KKkJ4/SazXurWjTlI/AAAAAAAAeFs/RbZKS0H4wOg/s800/sun-fei-fei-90303003.jpg
ayrica "o başlatti" ne ya : )
doğruyu,,yaşnizca doğruyu söylemekte mi kabahat oldu : ))
Yorum Gönder