alıştım her özledimden sonra ...











































günün bazı saatleri vardır

günün bazı saatleri
sadece uzaklara bakılır

fazlası
sözcük israfı

dahası
harfleri üşütmek

sonrası hançerdir boğazda

arkası hep aynı
suyun intihara meyli
hani yakmak için yazılan mektuplar gibi
süzülen ilk damla
suyun en sızlayan yeri
dökülünce
hüznü özgür bırakan yüzüne
dersin ki
yüzüm bir küçücük denizdi
gözyaşlarımsa yağmurun renginden gemi
kalbim sallanan mendilmiş
martılar bir hıçkırığın esiri
bu yüzden “nice vazgeçişlere” derken içimin sesi
titrermiş ah !
titrermiş hep
titrermiş
titrer
ihtimal, gözlerimle beraber
zaten kendi uydurduğun masallar bile mutsuz bitiyorsa eğer
demek ki mutluluk, birkaç yaşam
kavuşmak binlerce dilek
aşk
eski bir şiirde kalmış
hani dizlerinle kalbin
birlikte
titriyorken
meğer
.
.
.
günün bazı saatleri vardır

günün bazı saatleri
sadece uzaklara adanır

şarkısı bir demli üzgünlüktür, diline dolanır acı
ömrü sebebinden mahrum beyhude bir yürek çarpıntısı
üşür yalnızlığın ceplerinde ellerin
ve yanar hatıralar avlusunda dünlerin
hüznünse tül perde
durur öyle
yaşıtı pencerenin
gibi eskimiş
gibi içli
gibi bitkin
bekler ölmeyi sessizce
gözlerinle
bir gün
oysa sadece “özlemek” deseydi dilin
bir özlemek
bu yeterdi
bu yeter
herkes bilir zaten
herkes tanır
gitse, varamadığı
sevse, yaşayamadığı
uzağını
içinden
.
.
.
günün bazı saatleri vardır

günün bazı saatleri
sadece uzaklara dalınır

ve yazılır her yaranın tarihi hemen kıyısına
yazılır
çünkü unutma
sen buralısın işte !
sen
tam
buralı ...
ve eğer, ihanetse gözyaşların sırrına
bil ki yaran sadıkanedir
yaran hep sadıkane
kalır
içine
duruşundan dökülürken yaprağın hoşça kal rengi eylüle
kırılır ömründen bir gündüzün daha incecik kalbi
üzgünlüğün çiğiyle ıslanırken gecenin kara kirpikleri
uzanır yalnızlığına usul
ağrısını kendi ağırlığı altına gömen bir taşın kahrı
yüreğinse sonu getirilemeyen cümlelerin üç noktası
durur öyle
gibi gücenik
gibi fuzuli
gibi hiç
çarpışırsın mırıltınla
- her özledimden sonra alıştım geliyor nasılsa
her özledimden sonra alıştım
geliyor
alıştım her özledimden sonra ...
ruhunda hiç evcileşmemiş bir sızı
kaparmış gibi ağzını sımsıkı
sus der sana
sus ! sus
susarsın
ki susuluyor
çünkü bir yalan
bir yalan hala
en kolay
susarken
söyleniyor
.
.
.
günün bazı saatleri vardır

günün bazı saatleri
sadece uzaklara bakılır

fazlası
sözcük israfı

dahası
harfleri üşütmek

sonrası hep aynı
suyun intihara meyli
ve yollar kavuşturmayınca
ağrısı özleyenin içinde
yerin yorgun yüzündeyse izi
uzun
upuzun
bir bıçak yarası, en fazla
ki insan silebilir mi acaba
bıçağı
ağrıyı
ve izi
geçer mi özlemi
diner mi
suyun en sızlayan yeri
hiç özlemedim, diyerek
bitirse
uzaklara dalgın
bir
şiiri
____ ^^
















___________________

*
uzun bi aranın ardından merhaba : )
hadi gelin az kafamızı dağıtalım, nasilsa saçmalamak bedava,, gel korkma,,acimiycakk inan bana : )
ve böyle uzun araların değişmez başlangıcıyla yine dalıyorum mevzuya
evet bayadır yazmıyorum : )
ve tabikide yine en işlevsel bahanem, en şahane gerekçem olarak
“içimden gelmiyo ne yapayim” var demirbaş mazeret
ama bu kez bi de fazladan, yazAmıyorum gerçekliği de var ki gün gibi ortada işte
misal şu üstte eklediğim bile ne süründü elimde bi bilsen sevgili okuyan
hesapta kısacık bişi olucaktı bu
hem beni kasmiycaktı yazarken hem de okuyanın içini baymiycaktı yeminle
ama kafamı o kadar toparlayamıyorum ve o kadar içine giremiyorum ki kendi cümlemin
uzadıkça uzadı, dur bak şimdi nasil toparliycam,,yok olmadı ama şöyle bi ilaveyle nasil da güzel olmuş olacak diye diye : /
ve al işte bana bile ohaa dedirten bu uzunluğa geldi nihayetinde
hadi onu da geçtim ama hala ve niyeyse bi türlü istediğim gibi olmadı da uyuz : )
evet net bi gerçeklik artık, yazmaya yeteneğim önceden az biraz vardiysa
şu an kendini sıfırlama çabasında
durum bu ve neyseki hayata dair değişik kabulleri
durumlara göre alternatif uyduruk inanişları
zorlandığında aninda benden buraya kadar tripleri : ) olan biriyim ki allahtan
yine o yanım devreye girdi ve hafız madem bu yazma hevesim ve becerim yolcu benden
ee demek ki başka yepyeni bi yeteneğim yükselişe geçecek, heyyoo : )
/adını polyanna koydum : ) diye bi dizi projesi var kafamda 34 bölüm gideri var bence /
amann neyse işte bu yazamadığım süreçte
o yükselen yeteneğimi farkedip anlamaya biraktım ben de kendimi
lakin daha tam şey edemedim ben onu henüz
ama peşini bırakmadım, gözlemliyorum, iş üstündeyim, tespit edicem
mesela, hiç ellerimi olaya kariştırmadan çoraplarimı çikartabiliyorum artık
sonra hiç çaktirmadan hatun kesebiliyorum
işime gelmeyince konuyu şakkk diye değiştirme becerim de gayet yükselişte
ve misal biri vıdı vıdı vıdı bişi anlatiyo ama hiç dinleyesim yok, e dinlemiyorum haliyle
ama şahane dinliyomuş taklidi yapabiliyorum buda fena değil
ki bu bi süreç elbet
yepyeni yetenekleri, taptaze becerileriyle bi ben çıkacak ortaya, çok eminim bundan : )
ve tamam yazmaya olan yeteneğim ve hevesim sıfırlanmak üzere ama
okuyabiliyorum hala çok şükür : )
ki ara ara açıp bakınıyorum blog listeme
yazılar, resimler, günlükler, ayırt etmeden
ve evet pek ses çıkarmadan uğrayıp takip ediyorum
sahiden iyi bi blog listem varmış bu arada
baya dolu yani, yok yok,, içinde güçlü şeyler anlatan yazılar
sosyal sorumluluk duyarlılık anımsatmaları, zihin açıcı bilgilendirmeler
sonra başka hayatlar nasılmış diye bakındığım günlükler
hatta moda tasarım, gezi ve bol resimler : ) /yirimmm, diyesin gelipte kendini tutmak : )/
ve alıntılar ve öyküler ve şiirler
kısaca bazı zamanlarda kesinlikle anın sıkıcılığını öteleyen güzel birer seçenek hepsi
yine de sanırsam insan olmak ve hissetmekten sebep
gerek kendi blog listem gerek oradan oraya hiç bilmediğim yerlerden kalan izlenimim
hala en çok paylaşım yoğunluğu ve ihtiyacı, ilişki, aşk, ayrılık, yalnızlık, mutsuzluk yazıları
ki unutmuyorum bi ara, ben çok aşiğim ki, yazilarindan biriydi evet : )
daha yarısina geldiydim üstelik ama artık nasıl oturduysa içime yazıdaki o yoğun duygu hali
o mutlu keyif nasil fesatlandırdiysa beni : )
sesli mırıldanmiştım,
vay arkadaş ya, nasil derin bi sevgiymiş, nasil şahane bi bişimiş
yok hayatının aşkıydı, yok yaşaminın anlamı, evrenin merkezi, özünün özü
lan milletteki coşkuya, ömürlerindeki talihe, şu bahtın ardina kadar açiklığına bak
bi de,, bi de bizdekine : / hay bu bendeki kısmetinnnn
bırak o hayatimın aşkı şeysini
birak o her anı bin ömre bedel hissedişi, o güçlü bağı o hep tamamlanmışlığı
ki o kısmından zaten çoktan geçtim de
lan bari unutamadığımız tek bi ayrılık sahnemiz olaydi bee
evet bari hep hatırlanası bi ayrılık anımız olaydi demi, bu bile bişeydi evet bu bile : )
ki üstelik benim ayrılma olsun, terkedilme olsun, avuç yalama olsun
bu tarz mevzularda
üzerine çıkamayacağınız tecrübelerim var sevgili okuyan
konuşturmayin beni
ama yemin ederim bunun bi payesi olsa, genç yaşimda proftum ben
söyletmeyin,, kime diyorum : )
en basitinden, aynı gün içinde 6 farklı kişi tarafından terkedildiğim günlerim oldu : )
daha ne diim : ) biri beni hemen sustursun
/ gerçi bu kendi içinde bi başarı da barındıriyo
hani adam aynı gün içinde beş ayrı kişi tarafından terk edilmiş
buna rağmen yetinmemiş ve becermiş altıncı sevgili yapmayi
ama gel gör ki bi de onun tarafindan terkedilecek mevzuyu servis edebilmiş hatuna : )
kendim olmasam yuh derdim : ) haliyle, demedim, onun yerine
olur öyle kerata hadi sütünü iç erkenden uyu yarin yeni rekorlar seni bekliyo : ) şeklinde
saçlarimi okşadim kendimin
/ hangimizin kafası arada boşa dönmüyo ki : )/
mevzunun özü bu değil zaten ama durumda bu evet
bildiğin ve bilmediğin her türlü terkedilme cümlesine
haa o mu 74 kere duymuşumdur en az diyebilecek birikimin sahibiyim
/ istese ataomu bile parçalayabilirdi ama o birikim sahibi olmayı seçti /
ve bu dağ gibi birikime rağmen saysana şu terkedilme final cümlelerini desen
topu topu ya 4 yada 5 i geçmez sayabileceklerim
çünkü hep ama hep heppppp ayni yeminle,, bire bir ezber cümle
meğer 35 milyon türk kadını hep bu dört beş cümleyle atiyomuş mevzuya düğümü
/azmedip birebir hepsinden işitip öğrenmek : ) öğrenme açlığı /
uzatmaya da gerek yok misal
- sorun sen de değil ben de,,, diyeyim sadece, diğerlerini siz tahmin edin evet : )
kişisel tespitim şudur ki
herkes işin kolayina kaçiyo hafız ondan oluyo bütün bunlar
oysa nerede yaratıcılık haa ? ne bileyim az özveri, olaya bi kendinden bişi katmak
o anı kişiselleştirmek şeysi nerede ???
demiyorum havai fişeklerle gökyüzüne
“senden tiskiniyorummmm sacitt” tadinda bi eyleme girişin
ama az değişik az daha farklı bi söylem ya, çok şey mi
ama yok ııı ıııhh hep ayni hep ayni : ) sorun sende değil bende feyzullah
ee ondan sonra ayrılık anina mı üzülsün o feyzullah
yoksa bu cümlelerin asıl tercümelerini hani açılımlarını bildiğinden
olayin o iç yüzüne mi uyuz olsun
yada lan bu kadar klişe bi cümleyle bitecek olayın içinde
bu cümleyi kuracak hatunu mu sevmişim ya ben onca zaman diye mi
kahırlansin ha sorarim sana : ) hangi birine
yanliş anlaşilmasın tamam yakıniyorum ama tabikide istediğim “abi en güzeli dürüst olsun
evet abi dürüst olsun canımı yesin neyse ne ayrılık gerekçesi
şak diye söylesin gerçeği dibine kadar,,demiyorum bunu
evetttt aslaaa demiyorum bunu : ) hiç demiyorum hem de
o kadar gerçekçi ve o dobra olmasın mümkünse, düşünemiyorum bile : )

- muhittin bitti çünkü ben hamite vuruldum, bildiğin aklımı aldı çocuk yaa
öyle böyle değil çok tatli bişi çokk, yirim ben onu ki yiycem
tanisan sen bile seversin muhittin inan o derece,,ama biz bittik bu arada haberin olsun
sonra salça olup mıy mıy mıy kafa da ütüleme
durum böyleyken böyle, öptüm hadi kib bye

- varya mahmut acı ama gerçek seni tandıktan sonra erkeklerin alayından soğudum yeminle
o kurbağayı öpünce prense dönüşen masallar varya
onu yazanlara ettiğim bedduanın haddi hesabı yok
neyse şimdi git,,lütfen gittt ve dönüpte arkana,, dönüpte ardına bir kere bile
evet evet bir kere bile bakma,,bakma sakın,,sakınnnnnnnn
çünkü,,çünkü eğer,,, bakarsan,,,, dayanamayıpp,,kendimi tutamayıp
şu yanımdaki kurt kırmasıyla kangalı salacam üzerine
ki senin o pis donunu koklattım her ikisinede
fizana kadar kovalarlar ve illa ki yakalarlar bak demedi deme !

- ahh tahsin ahhh,, ne diim ki ben sana tahsin,,çok fakirsin oğlum sen
fasfakirsin ya da manyaklık derecesinde cimrisin çözemedim
ama senle sevgili olduktan sonra ben, bisküvi eksperi oldum lan allahsız
evet bisküvi uzmanı oldum senin yüzünden
ve memleketin en ucuz çayı nerede içilir
su nerede bedava nerede en ucuza elli kuruştur bilgisinin en güncel sıralaması bende şu an yeryüzünde
senle geçen şu alti ayimin sonunda beni dönüştürdüğün hale bak allahın belası
herçeşit bisküviyi daha kokusundan açılırken ambalajın sesinden tanır hale geldim
ne pis bi adammışsın sen ya,, rica edicem al şu hanım eller bisküviyi şimdi
ki farkındayim gözün şu an da bile bisküvide,,al ve çık hayatımdan lütfen
ve bir daha asla, elimde çok şahane mal var, on numara petibör eşsiz bir kaymaklı
gel beraber çaya banıp yiyelim aşkim,,, demeye yeltenmeeee
dayak manyağı yaparim seni çok pis and içtim buna

- kerim net olucam ki mevzu uzamasın, puanlar on üzerinden beybi
sokulma 2,,,öpme 2,,ön sevişme 1 o da maksat kalpler kırılmasın
sonrasına girmiyorum bile
matematiğin bile kifayetsiz kaldığı yerler varmiş, sayende öğrendim, bitti.. ayrıldım.. ohh..

evet tabiki de bu kadar açık sözlü olmasın bence hiç kimse : )
yani fazla kırıcı sahiden,, bildiğin kırıcı işte
ama bu demek değil ki, 35 milyon türk kadını da hep aynı dört beş cümleyle
olayın finalini yapsin
adeta toplu kandil, bayram kutlamaları gibi sms le, ayip ya
kınıyorum evet kınadim ... /hımm,, bişi ters sanki ya
hani sanki durduk yerde kendi yolumu tıkıyorum ya sanki şu an ben,,,
dur hemen toparlamaliyim evet farkettim : )
ya kıniyorum dedim ama
tamam şu an atarlı tripli bi ton tutturdum gidiyorum farkindayim : )
hani öyle çok sert bi kınama öyle bi kin tutma şeysi değil tabiki asla
sonuçta kadınlarla karşi karşiya durmak düşkünü değilim ki ben : )
yanyana olur, yüz yüze misal sarmaş dolaş dudak dudağa şöyle bak -elimle gösterdim-
onlar olur evet : )
buna anlik bi artistlikmiş diyelim
ne bileyim az sonra öpüşüp sarilalım, sokulup kolaşalim o küskünlük geçsinmiş misal : )
ki dediğim gibi birazcık emek,, ki birazcik çabayla o son ayrilma anlarinda
daha özgün şeyler çikar eminim : ) el ele verir inanirsak yapariz bencee : )/
ve konu nerelere geldi ya
dur yeniden başlangıç mevzuna döneyim ben en iyisi
evet öyle demiştim sevgili blog okuyanı, evet
bırak hayatın aşkıni bulma yaşama şeysini
bırak o bu kadar mutluluktan kendinden geçmeyi
unutamadığımız bi ayrılığımız olaydı bari be, dedim
bu kadar hüzünlü bi mırıltıydı evet : )
ve azmettim unutmadım bu kendi kendime mırıltımı
hani üzerinde laflarız diye hep beraber,, sakladım,,kısmet bu güneymiş bak sevgili okuyan : )
ki ben bunun üzerine az buçuk düşündüm de
misal nasil bi ayrılık sahnem olsaydi da hep hatirlardim ben diye : )
ve ahanda bi kaç örnek benden
/varsa sizin örnekleri de dinleriz ayrica : )/

“romantik versiyon”

şimdi nasıl desem denize kıyısı olan bi şehrin
yine denize yakın sahil yolu ya da caddesi tarafında
hani dalgaların mavisini izleyebildiğin banklar, gölgesiyle yoldaş ağaçlar
martı sesleri, tuz kokusu falan, vardır ya öyle şehirlerin böyle bi köşesi : )
işte o yer bu yermiş olsun
böyle sonbaharmış ama hani şimdiki gibi yaza değil de
kışa yakın tarafıymış mevsimin, hava puslu, yağmur serpintili rüzgarlı esintili
kızımız da / evet filmin esas kıziymış kendisi : )/ işte o kızımız da aramişmiş olsun önceden
orada buluşalım diye adamı
orası onlarin ilk birlikte oturdukları yermiş meğerse
sonra da hep en sık uğradıkları buluşma yerleri
neyse işte adam gitmiş yine oturmuş bekliyo olsunmuş kadını
yerde ölü yapraklar, savruluşları, rüzgar, yağmur serpintisi sanki bişeylerin habercisiymiş gibi olsun
deniz hırçınmış ve dalgalı, az ilerden geldiği görülen kadının saçları gibi savruk
kadın öyle gelsinmiş işte
gelsin ,,,gelsin ve tam adamın yanına iki metre kala dursunmuş misal
üzerinde eski zaman pardüsölerinden biri
uçuşuyo olsunmuş o üstündekinin de etekleri
ve saçları illa ki onlar da uçuşmalı
böyleyken herşey öyle dursunmuş kadın işte,,,
dağınık ve adamla arası biraz mesafeli
adam da o sırada kalksınmış misal
ve bi adım atsınmış kadına doğru gülümseyerek
ama aynı anda kadın bi adım geriye gitsinmiş işte o zaman
ilk anda anlamayan adamın yeniden bi adım denemesi sonra
kadın suskun ama yine bi adım geri yeniden
adamın yüzündeki şaşkın ifade solarken
yerini anlamanın hüznüne devretsinmiş çabucak
ve bitti mi,,,desinmiş sesi titrerken
kadın başını eğsinmiş bi an
kaldırdığında gözlerindeki yağmur mu göz yaşimı bilemesinmiş adam misal
sonra avucunda sımsıkı tutmaktan iyice buruşmuş minik bi kapıt parçasını
adama uzatsınmış kadın yine hiç konuşmadan
adam elindeki kağıdın bilirmiş gibi içini, ağır çekim bir hüzünle açsınmış kağıdı
“varken güzeldi çok, ama şimdi yok, bil hep hatırlıycam seni. lakin bitti.”
hepsi bu,, ya da buna yakın bişi neyse ne : )
ve sonra pardüsölü kadın adama hiç sırtını dönmeden öyle
geldiği gibi tıpkı yüzü adama dönük ve konuşmadan tek kelime
saçları ve üzerindeki rüzgarın işgalinde kanat kanat
deniz dalga dalga ve hala hırçınken hemen yan tarafta
kadın gerisin geriye
uzaklaşsınmış öyle
hiç sırtını dönmeden
geri geri,, adım adım,,, yürüsünmüş hep : )
belki yer yer aksayarak ama düşmeden
illa ki tedirgin ama vazgeçmeyerek
durmadan, yürüsünmüş gerisin geriye
adamın içine ayrılıklara dair fon müziği
kadının git gide uzaklaşan, anılaşan yüzü
ve ta ki ağaçların arasında yok olana dek
ya da şehrin kalabalığına karışıp gözden kaybolancaya kadar
adam hiç kımıldamasınmış yerinden misal
kadın hiç sırtını dönmesinmiş ama
öyle olsunmuş işte o bitiş anı
ayrılığı geri geri yürüyerek başlatan bir kadın
ve avucu sımsıkı kapalı duran bir adam
buruşuk bir üzgünlük
ama hep hatırlanan.
sahi ki kim unuturdu ki böyle bi ayrılık sahnesini : )

“mütemadiyen pisleşiyorum, versiyon”

adam bi yerde bekliyodur, yer önemli değil : )
kadın, saçları topuz yönetici bi iş kadını kıyafeti gibi düşün
ve kendinden emin tavırlar ve öyle bi yürüyüşle gelsinmiş adamın yanına
detayın sonrası gerekli değil
net ifadelerle konuşsunmuş kadın
- berkecan, uzatmak istemiyorum ve bu anı daha da zorlaştırmak istemiyorum
ilşkimiz yürümüyor ve bu durum sürdürülebilir değil
on milyon dolar yazıyorum ve yolarımız burada ayrılıyor,,finito ?
/küçük çantasından hızla bi çek defteri çıkarip yazmaya baslaşinmış/
adam – ne ?!? on ? on ne ki ?! baya yani milyon mu ? aa dolarrrrrrrrr hem de
nası ama ya,,ciddi misin bak gözlerimin içine bak öyle söyle
yemin falan et, şaka mı bu seval ?!? yok ya kesin şakadır, şaka demi ??off ama ya : /
kadın – biliyorum kabullenmek zor senin için ama bu ayrılık için ayırdığım süre olan dört dakika bitmek üzere ve son teklifim on beş milyon dolar
hemen kesiyorum çeki, boynuma atılıp ayrılmayalım diye yalvardığın anı yaşamak istemiyorum zaten buna vaktim yok
konu kapansın lütfen berkecan, peki dediğini varsayıyorum
/çeki uzatır/ bye bye berkecan
adam- şeysel
kadın – şey sel ??!!
adam – haa,,o,,,yani ,,,heh latince; bu anı hiç unutmuycam manasında bişi /çeki alır tek hamlede/
kadın – hıı..tamam...unutma tabi
der ve geldiği gibi seri ve kendinden emin adımlarla gider
adam çeke,,yazılan rakama,, gerçek olduğuna inandığı ana kadar bakar, bakar
ve,,,,,,gülümser tabi : )/şanslı kerata : )/
ve asla unutmaz evet : ) bu ayrılık unutulmazı olur onun tabikide : )
/bu arada şeysel adalarını bilmiyorum hatta merak edip bakmadım bile google sorup
yani güzel midir değil midir
bi ömür orada tatil hayati yaşamaya 15 milyon dolar yeter mi falan diye
net bi fikrim yok : ) ben sadece adını söylemesini seviyorum : )
şeysel : ) şeysell, şeyyysell
bi de,,, liv teylır, demeyi seviyorum : ) ama onun resmine bakmiştim..ahhhh : )
neyse devam edelim gerçi bu biraz masrafli prodüksüyon oldu ama
olsun olur öyle arada : ) nerede kalmiştık,,,,,,,


ince düşünceli, versiyon -

adam yine bi yerde bekliyodur : )
kadın yanında şahane ötesi bi hatunla gelir ve olaylar gelişir
- sinan bu merve,,merve sinanı zaten fotoğraflardan tanıyosun
evet bu kısa tanişma faslından sonra mevzuya gelirsek
sinan ben seni hakketmiyorum evet hiç hakketmiyorum niyesini niyçününü boşver
ama merve,,, bu yanımda duran güzeller güzeli merveee seni hakkediyo inan bana
ve bu duyguyu sana yaşatmaya da hazır
ben senin hakkinda gerekli tanıtımı lansmanı yaptim merve de senden hoşlandı sayilir
ki merve kadınlıkta bir numara,,sevgililikte eşsiz
mutfakta ahçı,,salonda oyun arkadaşi
yatakta kısmı için sabırsızlandığından adım gibi eminim
ver elini,biz ayrılıyoruz ve siz hemen şimdi, şu an, anında merveyle başliyosunuz kabül mü
- ya,,, nasıl,,,yani şimdi,,,yani,,,bak bilemedim böyle hemen sorunca
yani nasil desem,,,bu arada merve hanim mervecim diyebilir miyim
- demezsen küserim ki : )
- ovvv... hastasiyim şu an senin : )
/işte anımsanmayı hakkeden, tabiki de çok ince, bir o kadar narin
ve çok düşünceli duyarlı bi yaklaşımla
bi ayrılık aninı hazirlayan o şahane kadını takdir etmemek
hayran olmamak elde değil ve evet unutmak hayvanlık olur çok net : )/


korku gerilim karması versiyon -


kadın adamı, aşkım akşama geliyosun değilmi şeklinde eve çağırsınmış
adam da akşam üzeri alsınmış çiçeğini gitsinmiş kadının evine alışkınca
çalan kapı sesiyle kadın yavaşça kapiyı açsınmış
kadının üzerinde simsiyah bol düz bi elbise olsunmuş
elinde bi ucundan tuttuğu başı kopuk bi bez bebek hala sallaniyomuş : )
saçlarını suyla iyice ıslatılıp yapiştıra yapiştıra tarasınmış dümdüz
başı az yana eğik ve tonu hiç değişmeyen sesiyle ve kelimeleri uzata uzata
hoş geldin hayatim, çiçek getirmişsin
dur sakın girme ozaman içeri, geliyorum hemen
sen şunu tut ama dikkat et sakın incitme ben ona senin adını verdim
çok özel o yüzden benim için,,,deyip
gitsin makas getirsinmiş ve adamın elinden çiçekleri alıp
kese kese saçıp savursınmuş ortalığa ve adama dönüp sonra
hadi şimdi içeri gir aşkim, desinmiş
bak verdiğin çiçekleri nasilda çoğalttım ve onlar şimdi heryerdeler parça parça negzel
adam, hoba ne oluyo ki böyle ya,,,falan diye geçirsinmiş haliyle içinden
ama aklına yine fazlası gelmesinmiş safımın : )
sonra içeri girsinmiş elbet içerisi loş ve kasvetli görünmesine anlam verememişken
o da ne,, bütün duvarlara adamın fotoğrafları büyütülerek yapıştırılmış olsunmuş
öyle karma karışık ve niyeyse tümü tam da boğaz hizasından parçalarcasına kesilmişmiş : ) nı rıı nııı nımmmmmmmm : )
adam yine içinden “lan bi ürperdim ben sanki şu an” derken
kadın gel masaya sana nefis bi sofra hazırladım diye çekiştirsinmiş adamı kolundan
adam otursunmuş kadın adamın tabağına yemeği koysun sonrada eli çenesinde
izlemeye başlasınmış adamı kendisi yemeden
adam artık hafiften tedirgin sen yemiyosmun hayatım diye sorsunmuş
kadın istifini bozmadan ve gözleri adamın boğazında bi yere kitlenmiş
seni tahmin edemiyeceğin şekilde farklı seviyorum cevat
en küçük kırıntına varana dek bende yaşa istiyorum bunu biliyosun değil mi
sindirircesine seni bi ömür içimde saklamak duygum
gün gün engellenemez bi hale geliyo inan ve boğzındaki şu belli belirsiz çizgi
o güzel kıvrım izi bişeyler için sürekli bi ilham verirmiş gibi bana desinmiş
adam yutkunsunmuş artan tırsma duygusuyla
ee ne yapmiş bakalım benim bebeğim bugün desinmiş konuyu kafasındakileri dağıtmak istercesine
tam da o sırada kadın hızla yerinden kalkıp
adamın elindeki kaşığı öfkeyle alıp, yere çarpsınmış
sonrada üzerine defalarca bassınmış bağırarak
bu aptal kaşığın senin dudaklarına değmesine dayanamiyorum
ve buna izin verecek değilim
adam, ha hayatim senin ney in var ki bu akşam desinmiş yüzünde yusuf yusuf duygusu : )
gerginsin sanki biraz,,,,isyersen bu geceyi biz iptal edelim
uzan sen uyu biraz, yarın konuşuruz, gideyim ben evet evet gideyim
yokkkkkkkkk ! desinmiş kadın birden parlayarak,, hiç biyere gitmek yok
sonra sesi aniden çok sevecenmişçesine yumuşayıp
hem daha yatak odasına geçicez ya aşkim,,orayi senin için hazırladım
tüm gün tahtalar kesip pencerelerin üzerine çaktım ki iyice kapansın
gün ışığı hiç bi yer bulamasın sızmaya senin yüzüne dokunamasın yüzün sadece benim
kapıya fazladan sürgüler ve zincirler geçirdim kimse seni benden alamıyacak hayatım
gerçi çiviler testere çekiç ne nvarsa hala orada yerde duruyo toparlamadım
daha lazım olabilir diye sen bi içeri gir sonra bakarız
bu gece çok değişik olacak cevat,senn,,,bennn,,,bi ömürr,,,tek beden, derken
elindeki başı kopuk bez bebeği abartılı sıksınmış göğsüne bastırırken
adam artık korku ve panikle
bebeğim ahh ya unuttum bak tüh nasil da unuttum evet
danimarkadaki halam aradiydı beni, çok hasta olmuşmuş gelsene bi göreyim dediydi
bilet aldıydım bende bu gece otobüsüm kalkıcak danimarkaya
neyse yetişirim sanirsam hemen çikmaliyim
kadın, hiç bi halan olduğundan söz etmemiştin cevat hem de danimarka da
ve otobüsle gideceksin hem de bu gece
bana yalan söylemiyosun değil mi diye sesi psikoya bağlamış bi tonda
ve bez bebeğin bi ayağını koparsınmış misal o sırada ve yere atsınmış : )
adam,, kapiya doğru can havliyle koşarcasına yürürken
yok hayatim valla halam çok hastaymiş,,ben bi gideyim de
bi kaç on onbeş yirmi yıla dönerim belki, iyi bak kendine deyip atsınmış kendini dışarı oh : )
ee şimdi bu adam bi daha çikar mı hiç bu hatunun karşisına
hiç girer mi menziline,,sanmiyorum : )
e üzülürmü peki bu kopuşa bu ayrilığa : ) tam tersine sevinir bence . )
yaa işte azicık emek ve zahmetle kadin olayi öyle güzel bağlamiştır ki
adam hayatının geri kalanında bu ayrılıkla ilgili tek bi efkarlanma anı yaşamaz
ama yine de asla,,aslaaa unutmaz : ) iyi sıyırdık valla ya
birden manyağa bağladıydı kadın varya yeniden doğdmuş gibi olduydum kapidan çıkınca
diye mutlu mutlu ve içine yayılan huzur duygusuyla anar her seferinde
helal olsun diyoruz işte o hatuna biz,, hem yaraticı hem emek verilmiş
hem de hayatının geri kalanında adamdan yana
sıfır başı ağrısı sağlayan tertemiz iş çıkarmiştır : )
yazarken ben bile ürktüm kendisinden : ) ve evet öpesim gelmese de saygı duyuyorum fazlısıyla : )

böyleyken böyle,,artık bidaha ne zaman rastlaşırsak o zaman gülümseriz karşılıklı : )
der ve öperim
eli hemen tokata gitmeyen en azindan eli ağır olmayan güzel okuyanları : )

not/ tatilde ben ihiii,,,, tadında bi notla sadece ayak fotoğrafını ekleyen hatunlara bu sözüm;
yemin ederim kastım hani anlamak için bünyemi zorladım niyeki acep diye çabaladım
ojeler falan mı ya o mu bakmamız gereken, yok , yok ki öyle çok değişik bişi
ee terlik mi ki asıl mevzu, olabilir mi,,,,yoo bildiğin parmak arası terlik işte
lan neyi kaçıriyorum ben ne işe neyin nesi,,,diye
baya kayışı koparma derecesine kadar döndürdüm beynimi ama ıı ıhh çözemedim
allahını seven bu çok yerde rastlamaya başladiğim ayak fotoğrafi olayinin sırrını söylesin bana
beni dışlamayin evet : ) ya da bi zahmet bikinili bi fotoğrafınızı koyun ne bileyim : )
tatilde ben notunun altina : )
bikinizis de olur tabi ama bikinili olsa daha iyi tabi : ) en azindan boydan olsun
ayak fotoğrafi ne yaaa... neyin kafası bu yaşadığınız,,ya da ben neyi kaçiriyorum ? bi el atın : )

al işte bi daha not ki bu baya önemli/
şimdi baştan söyleyim bu olaya bir iki üç on üç kere falan rastlasam lafını etmezdim
ama öyle sık rastlıyorum ki bazen, bu haklı isyanimi dile getirmek istiyorum haliyle : )
hani diyelim bi kadın paylaşim sever kendi fotoğrafinı eklemiş bi yere
negzel,, seviyorum ben destekliyorum bu kısmını öyle çiçek dağ ova resmi yerine
kendi fotoğrafinı koysun herkes, bunun savunucusu biriyim çok net : )
/işine gelen mevzularin yılmaz savunucusu olmak : )neyse/
buraya kadar sorun yok, hatun kendi fotoğrafını yada fotoğraflarını ekliyo
gayet şahane bu kısmı ki kendisi de güzelse bak için açilsın işte : )
benim elimi kolumu bağlayan yer işte bunun altindaki yorumlar kısmı
atiyorum şimdi, altindaki yorumlar şöyle
ki atiyorum dediğime bakmayin
içerik neredeyse birebir aynı misal fotoğrafı ekleyen “merve” olsunmuş

-ayse- off fıstıkkk nefis çikmişsın nefissss yakiyosun : )
-meral- ahh şu güzelliğe şu hatlara şu duruşa bak afet ya afet bakmaya doyamıyorum
-nevin- ah ah ahh yerim seni ben,, yerimmmmmmmm : ))
-seval- bu ne seksilik böyle başim döndü çarpildımmm : )
-aslı- öptüm şekerrr araşalımmm
merve de yorumlayanlarin arasinda bi yerde girmiş - : )))) sevgilimsiniz hepiniz
asil ben sizi öpüyorum : ))
demiş
alta başka yorumlar ama ayni yaklaşimla sürüyo gidiyo
ki yeminle bundan daha coşkulu olanlari da var abartmiyorum: )
ki yazsinlar yazmasinlar demiyoroum tabiki de
her isteyen yazsın da ama fotoğrafin altına hatunlar girmiş ve misal benim diyeceğim
yada benim diyesim gelen cümlelerin alayinı yazmiş : )
ee iyi de hafız biz ne yazicaz böyle bi durumda
sarkmaya cümle birakmamişsınız olmaz ki : )
hayir bakar bakmaz dilimin ucuna gelen ilk cümleyi serap demiş çikiyo
ee ikinci cümlemi nalan demiş, sonrakini ebru yazmiş, öbürünü burcu döşemiş
hayir isimler ahmet mehmet olsa anliycam ve pissler benden hızlı davranmiş diycem geçicek
ama böyle olunca on beş dakika yarim saat kalıyorum fotoğrafa yorumlara bakıp
kıvraniyorum da ee ama yok litertürde cümle birakmamiş yorum yazan hatunlar : )
sonra sistem hata veriyo haliyle bünyemde benim : ) işin yoksa
şafağı aç kapa yeniden başlatmak yapmak zorunda kaliyorum
rica edicem delirtmeyin insanı : ) bi fırsat verin lütfenn
en azindan az uslu bişiler yazin siz kızım ya : )
önümüzü böyle tıkıyosunuz böyle kilitliyosnuz elimizi kolumuzu
sonrada niye türkiyemizden madalya alan bi çapkinımiz çıkmiyor
niyçün uluslar arası arenada bi kazanovamız yok
neden ama neden nedennn bu yara bu eksiklik ne zaman giderilecek
ee olmaz tabi : / olmuyo da zaten : /
sen girişimi daha en baştan baltala sonra neden nedenn, gıcıkk k!
çok dertliyim be blog-










26 yorum:

Unknown dedi ki...

İtiraf ediyorum şiiri okuyup, yeniden gelicem ki 2.nci kez okuduğumda çok daha net anlıyacağım diye düşünürken...alttaki kısa açıklamalarından başım döndü:)

Siyah zemin üzerinde beyaz yazılar gözlerimi mahvettiii, evet şikayetçitim. Yine gelicem okuyamadım hepsini..

Bir de;

"duruşundan dökülürken yaprağın hoşça kal rengi eylüle
kırılır ömründen bir gündüzün daha incecik kalbi
üzgünlüğün çiğiyle ıslanırken gecenin kara kirpikleri
uzanır yalnızlığına usul
ağrısını kendi ağırlığı altına gömen bir taşın kahrı
yüreğinse sonu getirilemeyen cümlelerin üç noktası"

Şu cümleleri yazabilen biri lütfen çıkıpta yazamıyorum demesin :) Gerçekten, cidden ve samimiyetimle söylüyorum ..
Ki gelip 5-6 kez daha okuycam:)

şafak dedi ki...

: )
bari sen yapma
benim şu destan uzunluğunda anlatmaya çabaşadığım şeyi
senin beş satirda ve çok daha net anlatabileceğini
hatta anlatabildiğini bilmiyorum sanki : / /al işte anımsat böyle durduk yere
sonra ne bu sabah sabah kıskançlik ne bu fesatlik, bi tedavi mi olsan sen artik şafak : )olmuycam işte : )/
neyse,,gözlerine alttaki yazi rengi dolayisiyla verdiğim hasar içinse özür
ya allatki ayarsızlık üsttekiyle aynı renk olmasin diye şey ediyorum ben o iki farklı rengi
ama gözleri yormayan bi ton tutturamadim anlaşilan hala : )
alternatif çözüm olarak;
misal sen de benim gözüme atiyorum dört beş kez
fotoğraf makinesi flaşı çakmak olsun
yada benzer bi eylemle
benzer bi hasar verebilirsin ki ödeşiriz bu sayede : )
/işte çözüme yönelik düşünme becerim benim : )/
güzel olsun gün der gülümserim : )

çingene dedi ki...

sayfayı açarken şuna bir yorum yazayım da pembeleri sorayım dedim yeminle. sonra tabii benim kafa bi dünya olunca senin derin duygulanımlar ifade ettiğine inandığım muhteşem şiirini okuyamadım itiraf ediyorum. kafayı toplayım bi daha gelicem söz. neyse işte..aşağıya doğru indim indim indim indim. veee pembeler:))))ohhhh be. anlayacağım bişeyler nihayet:)) gene süper. bi gün birinden ayrılırsam içlerinden birini seçeceğim, söz veriyorum. ama o geri geri gidilen versiyonu asla değil. tepetaklak gider gülünesi olurum, konsepte uymaz. o korku filmi gibi olan var ya. ona kanım ısındı. bana da uyuyo ucundan. ama kızgınsam hızımı alamayıp adamın ümüğünü sıkar mıyım diye de korkuyorum bi yandan. du bakalım. kısmet artıkkhhhh:)))
çingene

şafak dedi ki...

sende ben gibi kafa dağıtmaya yer ariyon demi : )
inadına da herkes o kadar aklı başinda ki
neyse, eğlenceli veya ne bileyim kayışı hafif koparmiş bi yer bi sayfa bulunca bana da haber et : )
ve geri geri veda şeysine gelince : ) yazarken benim de aklima gelmişti düşme şeysi : )
ama dedim ki : ) öyle de olsa
gene unutulmaz olur ki : )
yıllar yılı adamın aklına geldikçe güler artık : )
haa ha haa lan ne düştüydü hatun ya
keşke gene denk gelsede gene terk etse beni ha ha haaa
beni güldürdü ya, allahta onu güldürsün : ) diyerek : ) asla unutulmazdı evet o şekliyle de : )
ve psikoya bağlamiş stil şahane seçenek aslinda
bi kere temiz iş, adamı terkediyosun ama
adam dolayli da olsa sana minnettar kaliyo : )
hatta düşünsene ara ara posta karti mahiyetinde fotoğraf atiyomuş kadin adama
misal her yil hep aynı güne denk geitiriyomuş
bi sene 66 takım biçak seti resmi mesela : )
diğerinde testere
ne bileyim bi kütüğe saplı duran balta / adamın bilinç altına mesaj da olur hem
bu fotoğragtaki kütük sensin drecesine : )/
veya çarmıha çivilenmiş adam figürleri de yeterince tırstırıcı olabilir evet : )
kısaca yaratıcılılla manyaklik arasindaki o ince çizgide
hatta en güzeli direk manyakliğin tarafinda
bi dolu seçenek bulunabilir kesinlikle : )
ki sende o potansiyel varmiş gibi düşünmekle beraber : )
bana sanki üşenirmişsin gibi geliyo
hani daha kestirme hareket edermişsin gibi o an sen;
sevgilisinden,
bi yürü git, diyerek ayrilan hatun modeline yakınsın evet : )
yine de kısmet tabi herbişi : )
der ve güzel bi gün dilerim : )

çingene dedi ki...

ya var ya sahiden üşenirim ben. nasıl bildin. hatta düşündüm de ben "bi yürü git la" demeye bile üşendim galiba:)))
osmanlı'da miskin olduğunu söyleyip beleşe yemek yiyenlerin sahiden miskin olup olmadıklarını anlamak için bi gün yangın çıkarıp test yapmışlar. kaçanların sahtekar oldukları anlaşılmış, üşenip yerinden kıpırdamayanlarınsa sahiden miskin oldukları anlaşılmış. ben o testten geçerdim kesin:)en azından bugün yapsalar geçerdim:))
ya sahiden kafa dağıtacak yer arıyorum da dağıtanlar hangi kuytuda dağıtıyosa artık ortadakilerin hepsi aklı başında görünüyor. ben yerlerini tespit edince bi işaret fişeği çakıcam ben sana. sen de bana haber et bulursan. şöööyle kafayı önce dağıtıp sonra bi güzel toplayıp devam edebilelim diye bu deli hayata.
...

şafak dedi ki...

: )
anlaştik, eğlenceli yer bulan
diğerine haberci güvercin yolluyo
osmanlıya gelirsekde ki gelmeyelim bence
yok ateşten kaçarsan yalancisin
suda çirpinırsan adam değilsin
bizlik mevzular değilmiş evet
hepten ızdırap olurmuş hayat
miskinlik konusundaysa senle yariş halinde değilim
çünkü benim yarişim kendimle : )
/bu konuda seni rakip olarak görmüyorum tavirları : )/
gördüğün gibi hem miskinim
buna rağmen hem de bariz
kaşiniyorum : )
/ şu an farkettim tam dayaklik bi tipmişim evet : )/


çay ve simit dedi ki...

Azmettim hepsini okudum halbuki ce eee demeye gelmiştim...
aslında okurken gözler gitti hafiften de romantik versiyondan sonrasını copy paste yapıp wordde okudum pc den azıcık büyüttüm hem de :))
yazamadım derken bu kadar döktürmüşsün şafak allah yazdığın günleri de göstersin nasılsa copy paste ve word var ben okurum :))

şafak dedi ki...

: )
al işte sürekli bi yakinma sürekli bi şikayet : )
yok yazin gözlerimi bozdu beğendin mi yaptiğını
yok elime büyüteç aldim öyle okumak zorunda kaldım, ne bu rezillik
ahh ne uzundu ocakta yemek yandi bu senin suçun
tamam yazmak bazen insanın başinı belaya sokar
hapse filan düşersin diye biliyodum eskiden
ki o yüzden suya sabuna dokunmayan tırsak yazilar yaziyorum : )
ama her şekilde başim derde giriyo, lanet olsun böyle kadere : ) / isyankar stayla : )/
ayrica uyuzcum / evet uyuzsun tabi : )/
bu yazıyla bi önceki arasinda beş ay varmiş üşenmedim baktim
ee sık mı,,değil sanki : )
haliyle azicık uzun olmuş olabilir
hemen laf çak : )
son olarak, hoşgeldin : )
ki sen döndüğüne göre yaz bitmiş evet : )

Adsız dedi ki...

:D
evet çok sık yazmadığın bir gerçek ve benim senin yazılarını özlediğim de bir gerçek...
hem ben kötü bişii demedim ki sen yeterki yaz ben okurum dedim ...

ve
yaz
bitti :((

çay ve simit

şafak dedi ki...

: )
zorla söyleterek tatliya bağlamak tekniğiydi : )gayet başarilı oldu : )
ve evet bitti valla yaz
soğuktu nezleydi uyuz dönem geliyo gene : /
buradan brezilyadaki bütün konuksever güsel hatunlara selam edip gülümserim : )
bi kıyıda uslu uslu durur
hiç bi sorun çikratmam yeminle
beni alsaniz ya şu kış geçene kadar sevabina,,,dercesine bakarim : )
sadece bakarim ama asla söylemem : ) çok gururluyum evet : )

Adsız dedi ki...

zaten kendi uydurduğun masallar bile mutsuz bitiyorsa eğer
demek ki mutluluk, birkaç yaşam
kavuşmak binlerce dilek
aşk
eski bir şiirde kalmış
hani dizlerinle kalbin
birlikte
titriyorken
meğer ..
Şiire takılı kaldım aman tanrım çok güzel :)

şafak dedi ki...

: )
ilkin hoşgeldin : )/ güler yüzlü karşilama şeysi : )/
sonra da beğeni için teşekkür
güzellik bakanın gözlerinde denir hep : )
ve aslinda ben de senin ismine takılı kaldim misal şu an : )
/ uyuzluk yapasim yok valla : )
hımm yemin ettik bak bi sakatlik olmasin,,
neyse tamam o zaman çok az var diyelim evet, uyuzluğum geldi : )/
değişik bi isim seçimi olmuş sahiden
"yüzü gökyüzünde olan adamın sevgilisi" : )
hem hayli dikkat çekici ve bir o kadar da yaratici : )
hem de açik sözlü ve sevimli : )
misal ben okur okumaz
"istikbal göklerdedir" vecizesi
neredeyse sen için söylenmiş diye düşündüm : )yani bi anlamıyla : )
der ve yeniden hoşgeldin diyerek gülümser, ve hızla susarim : )
/saat 17.19 saçmalayışıydı geldi geçti işte : ) iyiyim bennn, iyiyimm : ) /



devinim dedi ki...

belki de üç noktalarda kaybolmuş bir yüreğin sesiydi kelamlar...
anlatımın derinliği bu denli diplere çekince; israfından korkar oldum kelimelerin...
yürek kelamınıza sağlık

şafak dedi ki...

: )
ilkin hoşgeldin
aslında bu gece yapabilecek daha iyi bi seçenek bulamadığım için
bişiler yazmaya kasıyodum ben de kendimi : )
biterse eğer, ekler bu sayfayı geride bırakırım
diye geçiriyodum hatta içimden
ama ses gelince şimdi
aman boşver sonra tamamlarım
dursun bu gece de sayfa böyle
duygusu oldu evet : )
bahane ariyomuşum demek : )
ve zarif cümleler için teşekkür ederim
belki ben öylesine saçmışımdır kelimeleri hani öyle olduğu kadar dercesine
de
okuyanın içidir asıl o kelimeleri incelikli ve derin
tercüme eden
der ve güzel bi gece dilerim : )

Azra dedi ki...

oysa sadece “özlemek” deseydi dilin
bir özlemek bu yeterdi
bu yeter
herkes bilir zaten herkes tanır
gitse, varamadığı
sevse, yaşayamadığı
uzağını içinden


okuyunca farkediyor insan özlemin ne çok içinde yer edindiğini... ben çok ama çok özledim :)

şafak dedi ki...

: )
" o denli o denli çok beklettin
alıştırdın bekletmeye kendini
çok zamanlar geçti de geldin
senden çok seviyorum senin özlemeni
."
aziz nesin
yorumu alıntiyla yapana
alıntının kralıyla yanıtı verilir : )
özlendin : )

Azra dedi ki...

:)
yorumu alıntıyla yapmak istemezdim,sen bu kadar ruha hitap etmeseydin :) yazanın sözleri okuyucuya kendinden çalınmış sözler gibi geliyorsa, bu alıntıyla yorum yapan okuyucunun suçu olmasa gerek :)

seni okumayı seviyorum bu yüzden :)

şafak dedi ki...

: )
zarifsin ...

Azra dedi ki...

bak şimdi :)
tüm çabam buydu zaten zarif olmak ve senden tek kelimelik bir cevap almaktı :))

şafak dedi ki...

: )
e öyle ama zarifsin işte / inatla söyleyen ben : )/
ayrica bak şimdi de sevimlisin : )

Azra dedi ki...

:)
bakma şikayetime tek kelimen bile yetiyor aslında.. ha inadını kıracak olan ben o tek kelimeden çok anlam türetirim o ayrı :)

şafak dedi ki...

: )
aslinda inadımın kırılmayacak yerleri yada anları da var biliyorum ben kendimi
az lanet biri sayilmam : )
ama o şu mevzuda çok zorlamazdım muhtemelen seni
kafa dengi bi yanın var gibi geliyor bana hep üslubun
ki severim samimiyet iyidir : )

Azra dedi ki...

samimiyet iyidir evet karşındaki samimiyse.. sen gibi :)
ayrıca özledim demiştim en başta... ben, sen beni yorsaydın özlemezdim ki :)

şafak dedi ki...

yormak ve yorulmak ikisine de acayip uyuzum insan ilşkilerinde : )
bitmek bilmeyen hesabı planı
mıy mıy mıy ezberleri ve adım adım ilerlemeleri seven insanı görünce
sarımsak görmüş vampir hızıyla sıvışıyorum olay mahallinden : )
evet kabul ediyorum hayatın yormayan açığını henüz keşfedemedim tamam ama
ikili ilişkilerin ve iletişimin en kestirme halini kurma ve yaşama
ve olmıyosa oeeh ama ben ıynamiyorum diyerek kaçma konusunda
dünya rekorlarım var : )
özet olarak, biri seni yormuyo diye onu özlüyosan
özleme manyağı olabilirsin konu ben olunca, kork benden evet : )

Unknown dedi ki...

şiirini okudum sonuna kadar ...
ama yazını okuyamadım özür..
şiirin çok anlamlar yüklü.o dalışlar o boşluk zamanları var ya en çok yaratmaya çalıştığım zamanlardır benim aslında.
yüreğimdeki yaraların izleri tıpkı vücudumdaki yara izleri gibi geçmez.
kabuk kaldırıldığında kanar ya, gerek yok dokunmaya
dokunmadan ,ellemeden de kanar o yara
ta ki ben yitene kadar.........
YÜREĞİNE SAĞLIK

şafak dedi ki...

: )
hoşgeldin
ve özre ne hacet dilediğin kadarını okursun elbette ben bile şimdi açıp baştan sona okuyamam heralde : )
ve anlaşılan şiir içine yakın geçmiş
hani anlattıkları yada anlatmaya çırpındıkları aşinaymış senin de içine
sevindim desem : ) kötü kalpliymişim gibi olacak : )
keşke yaralardan azade
ve ağrılarından uzak bi ömrün olsaymış
yada hissedişi az umursamaz bi için
neyse en azından bir öneri gibi bişi olsun yorumun sonunda
çok işe yaramıyor aslında ama kendini kandırmak da zaman zaman ihtiyaç : )
hani yaralarımızla çok fazla göz göze gelmezsek belki bu daha az tanışıklık gibi olur
veya isimler koymazsak
hani belki bi parça yabancılık sağlar
da
fazladan iki ferah nefes aldırır : )
denemeye değer bence
gerçi ben çok konuda üşengecim ama
iyi bi dönüşü varsa ses edersin denerim heralde o zaman, oley kesin işe yariyomuş diye : )
güzel gün ve günler dileklerimle ...