üşümüycem ...

yağmur …
yağmur dökülüyor kırıntı kırıntı
insanlar kuş sürüsü sokakta
insanlar
insanlar içime en uzakta
şehir telaştan kocaman bir uğultu
sanki daha önce hiç dökülen damlaları olmamış gibi
ıslatan bir su sesinden ibaret sanıyorlar yağmuru
bense çatısıyım bu şehrin
bu gün
en çok
çatısı
ki yağsa da üzerime bütün uzun kışların yağmuru
saklanmıycam
gizlenmiycem
eğilmiycem
söz
söz
söz
bu kez
bu kez, hiç
üşümüycem …

*

yağmur
yağmur dökülüyor
kırıntı kırıntı
acelesinde insanlar,
var demek ki herkesin gidecek bir yeri
bense, eskicisiyim bu şehrin
bu gün en çok,
eskicisi
ve hayır bakmıyorum hiçbirinizin kalbine
elbet çiziksiz ve yepyenidir tümü
benim gözüm karşıda
bir çiçek orada yolcu durağında
sanki unutulmuş bir yara gibi
kalmış öylece bir bankın en kıyısında
ve tıpkı çok geçmiş bir gün kadar, ıslak
hiç sevilmemiş aynalar kadar, kırık
vezinsiz,
tıpkı ellerim kadar
bakışlarım kadar, yalnız
ve tek nüsha ayrılıklar gibi, bir başına
ah ! bir bu kalmıştı anımsatacak
ah, bir bu kalmıştı
hani başka bir şehirde
ve başka bir yağmurda
aşklı geçmiş zaman
sevdiğim yüzüne yapışan
saçlarının
bir tutamını
ama bu kez sokulmuycam
hayır bu kez dokunmuycam
özlemiycem hiç
keşke demiycem
bu kez
bu kez söz
söz
hiç
hiç üşümüycem …

*

yağmur dökülüyor kırıntı kırıntı
insanlar kuş sürüsü sokakta
insanlar düş değirmeni
insanlar unutkan
şehirse hala kocaman bir uğultu telaştan
sanki daha önce hiç yağmur yağmamış gibi
bütün bu kalabalık nasıl yaşıyor bilmem
gözyaşlarına bu kadar yabancıyken
bense kendisiyim bu şehrin
bu gün en çok, kendisi
kulaklarımda bomboş replikler
kaldırımlarda çoktan boğulmuş ayak izleri
ve kalbim, bir eksik
beni yine biri terk etmiş olmalı, şehri kalbimden
ama söz
bu kez düşünmüycem
söz bu kez üzülmüycem
sevmiycem
sevdiğime sevinmiycem
artık hiç
hiç
hiç
üşümüycem …

____ ^^




__________________________

not / son anda ekleme ihtiyacı duydum bu notu
çünkü çıkar da biri;

- arkadaşim en kestirme ifadeyle
etmişsin canım türkçemizin içine
tamam yazmışsın, cümleleri alt alta dizmişsin berenarı da
ama herşey bu değil ki, bilmiyosan bari aç oku doğrusunu öğren, öyle yaz
“üşümüycem” değil “üşümeyeceğim”
“sevmiycem” değil “sevmeyeceğim”
bu kadar mı zor düzgün iki cümle yazmak
bu kadar mı güç imlaya özenli davranmak
sonrada niye edebiyatımız gelişmiyor sonrada niye nobel alamıyoruz diyorsunuz
cık cık cıkk,,olmamış, hiç olmamış
sizi esefle kınadım, dostum derdim ama bu denli dile sorumsuz bi yaklaşım sahibine
dostum diyecek değilim … yazıklar olsun diyerek çıkıyorum…

işte bu : ) ve buna yakın bi yorumla dalıp beni yoran
zaten sinirliyken bu ara ve zaten çarpacak yer ariyoken : )
durduk yere bu risk katsayımı üçe beşe katlayan olursa diye
daha öncede ara ara dediğim şeyleri bir kere daha diyorum, ki;
- sevgili okuyan
edebiyata katkı
sanata armağan
nobele adaylık yaratılar sunma derdinde hiç olmadığım gibi
sevgili türkçemize de özel bi husumetim yok : )
bilerek ve isteyerek, hiçbir baskı ve tehdit altında kalmadan
gayet de isteyerek yazdım “üşümüycem” ve benzeri gündelik dil kullanımını
yani farkındalıkla, isteyerek yazım diliyle yazmadım
katılırsın katılmazsın ayrica bana ne . ) ama ben bu şekilde
aktarmak istediğim sıcaklığı
o mırıldanırmış gibiliği daha rahat hissettirebilirmişim gibi geldi : )
sana öyle gelmediyse de lütfen bana fikrini şu yukarıdaki örnekteki gibi aktarma : )
yaziklar olsunmuş : )
bu ne len adam mı öldürdüm bi kendine gelsene sen ya : ) der
sonrasında harbiden dalarım : )
lütfen beni öylesine adamın biri girmiş not tutuyo, çiziktiriyo
boyama kitabında boyama yapar rahatlığıyla vakit geçiriyo
şeklinde gör, öyle konumlandır
ve bana benim üstlenmediğim anlamlar yükleyip
üzerinden de eleştiri yapma
inan çakarım üzerine . ) feci şimşek, yıldırım ve bilimum voltlarda elektrik yüklüyüm haberin olsun : )
hayır, daha önceden başıma geldiydi de
bu kez peşin peşin hatırlatayım istedim
sonuçta şurada iki satır bişi yazıyoruz, ki sık sık anımsatarak
“yazdıklarım yada karaladıklarım
hiçbir edebi beklenti ve edebi değer taşısın gayesi gözetmiyorum
sadece, sadece ara ara bana iyi geliyo yazmak o yüzden bunların hepsi.”
buna rağmen insanı bundan da soğutacak tarzda
bi kaç çok bilmişe şahit olmuşluğum engin bilgilerine maruz kalmişlığım vardır
olmasın artık : /
sevmeyebilir, okuduğunu beğenmeyebilir
sıradan, düz, basit, sığ ve ıykkk bulabilir ki anlarım onun için öyledir gerçekten
ama bana, bu kısmını es geçiyorum, dediğim yerden kimse yüklenmesin bir daha
olur mu …
neyse
hem konu dağılsın hem de en son gözlerimizde bu mevzu kalmasın
ve hem de hayatın acı bi gerçekliğine dikkat çekmek iç güdüsüyle : )
bir yürek yarası,,
bir iç burkan ,
beni hüzünden hüzünlere salıp
hayat niye böyle yaa,,dedirten bi konuya değinmek istiyorum arkadaşlar : )
mevzu da şu;
peynirli poğaça : )
ne ?? beğenmedin mi : ) peynirli poğaça tabi : )
ki bu nasıl bi sızıdır içimde
nasil bi yüreğimi üşüten seri hayal kırıklıklarıdır anlatamam : )
anlatamam ama denerim anlatmayı : )
şimdi arkadaşlar helede bekarsan
hani böyle evde sürekli sicak yemek kokuları
mutfaktan habire “hayatim bak ne yaptim” diyen bi ses gelmiyosa
daha iyi bilirsin ki çalışan insanlar da anlar dediğimi
hani sabahları aceleyle çikar işe yetişsin diye
ve hep yol üstünde bi yerden alır ya bişeyler, kahvaltılık hani
işte ben yilllar yılı tekrar tekrar yaralıyım bu mevzudan..
bedbahtım, doluyum çok doluyum be blog, şöyle ki;

- hayırlı işler, hangileri peynirli
- şunlar, bi de şunlar
- peynirli ama sahiden peynirli yani demi ?
- tabi peynirli abicim bak sicak sicak
- ya sicak ayrı peynir ayrı tabi, neyse ya kısmet her şey : ) versene

şekline yakın konuşmalarla ve her defasında aynı çocukça umut : )
ve ayni salak polyanna iyimserliğiyle : )
az sonra çayin ilk yudumuyla birlikte ısıricam
ve allahim sahiden de peynirli olduğunu hissedicem : )
ve her şey çok güzel olacak : ))
hatta insanlik için küçük ama benim için şahane bi adım bi an olucak, şeysiyle : )
çabucak gelinir,,çabucak çay alınır ve açılır az önce alınan paket
ki evet hala sıcaktır en azından ılıktır : ) soğumuşsa da olsun ne yapalım : )
ve ilk ısırık,,,,veeeeee ,,,,,,,,ıı ıhh,,ağızda bildiğin hiç bişeysiz poğaça tadı : /
ama,,,ama dur hemen ne bu karamsarlık : )
daha bi dolu ısırık ve haliyle bi dolu umut vardır : )
devam edersin, çay ve poğaça…her ısırıkta daha da azalan umut
her ısırıkta daha da gerçekliğini perçinleyen poğaçanın peynirsizliği : )
ve son ısırıkla yüzümüzü kapliyan büyük bi keder : ) lanet olsun, lanet olsun ki
yine,,,,, yine peynirli poğaça,,peynirsizdir işte : )
te allahım ya,,,arkadaş bu peynir nasil kıymetlidir bu fırınların
unlu mamülcülerin gözünde
nasil bi dokunulmazliğı vardır ki dokunmazlar sahiden : )
ve adı peynirli olan poğaçada ya hiç peynir olmamaktadır her seferinde
yada hani varla yok, hayalle düş arasi bi köşesinde
çölde serap gibi,,
- ya vardı galiba biraz,,yok be değildi ne o öyle belli bile değil peynir mi olur
ama hani sondan üç ısırik önceki bölgede sanki çok az
minicikte olsa vardı gibi bu kez sanki be : )
gibisinden türlü iç çalkantıları ve gelgitleri yaşatan
adeta bir sırlar dünyası : ) adeta bi bilinmezlik şeysine dönüşmüştür gözümde : )
hayır öyle tek yerden filan alıp da bu kanıya ulaşmiş değilim
bi dolu farklı yerden bi dolu değişik mekandan almişlığım
ve bu acimasız gerçeklikle yüz yüze gelmişliğim sonucu
üzülerek hatta içim parçalanarak diyebilirim ki;
peynirli poğaça evet peynirli denen poğaça
hiç bi zaman adı kadar peynirli değildir arkadaşlar : )
ve bütün fırıncilar, ne bileyim unlu mamülcüler, börekçiler
sözüm size : )
birakın abicim artık insanlarin masum hayalleriyle
insanlarin tertemiz umutlariyla oynamayı
ya bu merete peynir koyun yada
evet evet yada artik, peynirli tabi abicim,, demeyin şuna ya : /
güne bu denli bi aldatılmişlik : )
güne daha ilk dakikadan başlayan böyle bir hayal kırıkliğıyla başlamak
bunu hiçbirimiz hakketmiyoruz : ) evet hakketmiyoruz
delikanlı olun acik,,,,ve peynirli demeyin,, peynirsiz poğaça deyin ne var : )
hiç değilse böylelikle bir yalanı
sonraki nesillere aktarmamiş oluruz hep birlikte : )
bu yarayı kapatalım ya : )
sorun değil ben gene alırım arada : ) yeminle alırım bak
ama bileyim bu peynirsiz, nerede lan peynir diye kasmiyayım kendimi : )
tamam bunca yil
ben poğaçanın peynirli olabilme ihtimalini sevdim
tamam ama nereye kadar bu da ya : )
delirtmeyin insani çok pis konuşurum artık ben o ihtimale : )
neyse,,,neyse sevgili blogcu ve sevgili okuyan
bu sızımı,,bu hüznümü,,bu elem sebebini de
işte bu vesileyle paylaşmak istedim sizlerle : )
gerçi hangi birini anlatıcan hangi birini yazıcan yaz yaz bitmez de
ben yine de tutamadım işte kendimi
ve zaten sizle de paylaşmiycam da kimle paylaşicam değil mi : )
ha okurken sinirlenip benimle kahırlanan : )
ne bileyim göz yaşlari sel olup,,hemen koşup mutfağa dalıp : )
hiçkırıklar eşliğinde : )
peynirli ama ama sahici bildiğin içinde peyniri olan poğaça yapmaya koyulup
keşke adresi olaydi,, ah ahhh keşke,, keşke bi olaydiiiii : )
işte o zaman bi saniye,,tek bi saniye düşünmez yapar verirdim kargoya
diyen iyi kalpli ve becerikli arkadaşlar için : ))
ya üzülmeyinnnn, lütfen ama ağlamayin yaa,,,kiyamammm : )
var benim adresim : ))
demeyi de bi borç bilirim evet bilirim : )
böyleyken böyle der ve gülümser : ) kaçarım sonrada
güzel olsun günleri hepinizin : )











Get Your Own Player!